Yazar Fuat Adıgüzel İle Söyleşiler…
1-) Fuat Bey davetimizi kırmayıp röportaj yapmayı kabul ettiniz, hoş geldiniz. Öncelikle okurlarımıza kendinizden bahseder misiniz?
Hoş buldum. Bu kendi tanıtma mevzusunu fazla sevmiyorum açıkçası. Yıllardır tekrar eden cümleleri kurmaktan sıkıldım. Yine de formalite icabı hakkımda bilinmesini istediğim birkaç bilgi vereyim. 24’lük bir yazarım. Sanat ve edebiyata ilgi duyuyorum. Müzik dinlemekten, film izlemekten, kitap okumaktan arta kalan zamanlarda yazma işiyle meşgul oluyorum. Bu kadarının bilinmesi kafi
2-) Yazma süreciniz nasıl başladı?
2022 yılının Şubat ayında arkadaşım beyin kanaması nedeniyle vefat etti. Birkaç ay önce deneme yazısı karalıyordum. Yazarlık gibi bir hedefim yoktu açıkçası. Anısına bir kitap bırakmak istedim. İlk kitabım olan yokluğa anestezi kitabını kaleme aldım. Bir matbaa ile anlaşıp sınırlı sayıda baskı yaptım. Yanlış hatırlamıyorsam 16 adetti. Kitabı insanlara ulaştırdıktan sonra devam etmeyi düşünmüyordum. Üniversitedeki bir arkadaşımın ısrarı üzerine devam etmeye karar verdim. Yazarlık sürecim bu şekilde başladı kısaca.
3-) Yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham olan şeyler neler, Türk edebiyatında idol olarak gördüğünüz yazarlar var mı?
İlham kaynağı kelimesine inanmıyorum. Bir ilhamım yok. Uzun süren gecelerin meyvelerini alıyorum diyebilirim. Yazarken farklı bir zamanda yaşama hissini tadıyorum. Bu hissi hiçbir değerimin önüne koyamam. Satılık değil açıkçası. Türk edebiyatına gelecek olursak bu konuda mükemmel işler çıkaran yazarlarımız var. Idol olarak kendime şu yazarı alıyorum demek istemem. Türk edebiyatı yerine dünya edebiyatı ile daha çok samimi ilişkiler kuruyorum. Idol kaynağım isimler değil kaynaklar. Kaynaklarla ne kadar samimiysek yazarlık işinde o kadar ileri düzeyde bilgi sahibiyiz demektir. Uzun zamandır roman okumuyorum. Arada aşırı sıkılırsam birkaç kitap okuyorum. Ben kendime yetişmeye, zamanı geçmeye çalışan biriyim. Bu yüzden çıtayı kendi üzerimde sabitledim. Hakkını vermem gerektiğini düşündüğüm yazarlardan birkaçını örnek vereyim. Aziz Nesin, Sabahattin Ali, Oğuz Atay. Idol olarak almıyorum bu isimleri ama işleri konusunda başarılı kalemler olduğunu düşünüyorum
4-) Yazmış olduğunuz kitaplarınızın türü ve konusu nedir, içeriğinden bahseder misiniz?
Roman, şiir, hikaye, mektup türünde yazıyorum. Fabl yazmayı düşünüyorum şu sıralar. Biriken işlerin bittiği takdirde fabl işine odaklanmaya başlayacağım. Şiirin bir konuya sabitlenmesine karşıyım. Her konuya değinmeye elimden geldiğince çalışıyorum. Varoluşsal bir yazar olduğumu düşünüyorum. Genel anlamda yazılarımda varoluşçu felsefenin izlerine rastlamanız büyük bir ihtimal. Konu temelli eserler üretmiyorum çünkü konu temelli eserler bir süre sonra betimleme yığınına dönüşüyor. Bireyin iç dünyası, bakış açısı benim için daha ön planda.
5-) Şuan çıkarmayı planladığınız başka bir kitap projeniz var mı, sizi okuyanlara spoiler vermek ister misiniz ?
Kitap halini almış beş eserim var. İsim isim vereyim ilerleyen süreçte okurlarla buluşacak kitapları. Bölgesel Ağıt, Narsist Retorik, Yaşamın Kıyısında, Yokluğa anestezi ( panoptikon). Şimdilik bu kitaplar üzerinde çalışıyorum. Araya belki bir şiir veya deneme kitabı girebilir.
6-) Son olarak Türk gençlerine ve kitap tutkunu okurlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
İnsanlara söyleyeceğim pek bir şey yok. Ben söyleyeceklerimi satır aralarına bırakıyorum. Kendi istedikleri gibi yaşamaya çalışsınlar. Zamanın önemli olduğunu bilmelerini isterim. Her şey satın alınabilir ama zaman yaşadığımız her an satılık olmayı kendine zorlaştıran bir kavram.
