Yazar Burak Toptaş İle Söyleşiler…
Soru 1 : Burak Bey öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Ben, Erzurum’un Horasan ilçesinde doğdum. 21 yaşındayım, ünlü şair Nurullah Genç’in hemşehrisiyim. Şuan İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi (Namıdiğer: Yüksek Denizcilik Okulu) Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği öğrencisi olarak eğitimime aktif bir şekilde devam ediyorum. Aynı zamanda, Aşk-ı Beis isimli şiir kitabının yazarıyım.
Soru 2 : Peki teşekkür ediyorum, yazmış olduğunuz “Aşk-ı Beis” adlı kitabınızın içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Yazarlık serüvenim, ilk şiir kitabım olan “Aşk-ı Beis” ile başladı. Aşk-ı Beis, şiir kitabı olmanın ötesinde, bir mesaj niteliği taşımaktadır. Bu kitap aslında bir zamanlar çok sevdiğim kız arkadaşıma yazıp da gönderemediğim birçok yazı ve şiirden oluşmaktadır. Kitap her ne kadar şiir kitabı olsa da aşk ve ayrılık konularını yani bu süreci 4 aşama şeklinde, 4 tema ile ve her temada 15 tane şiir olacak şekilde bir olay örgüsü dahilinde sunduğum bir çalışma oldu. Bu süreç; ayrılık, ayrılık sonrası gelen anlam arayışı, maziye olan özlem ve belki bir gün kaderin aşıkları tekrar kavuşturma ihtimaline dayalı kavuşma ümidi ile tamamlanan bir süreç. Hiç şaşmaz ki her insan aşkı ve ayrılığı bu süreç boyunca bu şekilde yaşar. Ben de bu süreci 4 tema halinde ve her aşamada o zamanı, o zamanın şiirleri ile yaşayacağınız bir şiir serüvenine dönüştürmüş oldum. Hayatının herhangi bir anında aşk ve ayrılık duygularını tamamı ile yaşamış her insan bu kitapta kendisini bulacaktır. Maziyi sizlere hatırlattığım için bir yandan üzülüyor bir yandan da seviniyorum, neden olduğunu da tahmin etmeniz hiç zor değildir. İyi okumalar dilerim.
Soru 3 : Peki teşekkürler. Kitabınızla ilgili olumlu dönüşler var, Bu başarınızın sırrı nedir, yaşadığınız bu duyguyu tarif eder misiniz?
Öncelikle şundan bahsetmek istiyorum: İnsanlar herhangi bir sanat ürününde ne kadar doğallık ne kadar samimi bir perspektif farkederler ve kendilerini o sanat eserinde ne kadar bulurlarsa o sanat eserini daha çok sever daha çok benimser ve onun benzeri eserleri de daha çok görmek isterler. Aşk-ı Beis’in de böyle bir eser olduğunu düşünüyorum çünkü bu halini insan yaşamının en saf duygusundan yani aşktan alıyor. Dolayısıyla Aşk-ı Beis tam da düşündüğüm gibi şuan şiirsevelerin gözdesi konumuna gelmek üzere, birçok platform ve satış alanından çok güzel dönüşler aldım. Bu arada Trendyol üzerinden çok satanlar arasına girmeyi de başardı. Her okur Aşk-ı Beis’i çok beğendiğini ve onun duygulara hitabını çok başarılı bulduklarını belirtiyorlar. Bu durum beni çok mutlu ediyor, onu kendi öz evladım gibi benimsemiş olduğum için onun tanınması, bilinmesi beni çok etkiliyor ve mutlu ediyor. Umarım daha çok şiirsever ile buluşur çünkü gerçekten hakettiğini düşünüyorum.
Soru 4 : Anlıyorum, peki yeni bir kitap projeniz var mı?
Evet şuan üzerinde çalışmalarımın devam ettiği iki kitap var, bunlardan birisi yine bir şiir kitabı olacak diğeri ise bir öykü kitabı. Şiir kitabını neredeyse tamamladım diyebilirim ancak öykü kitabı biraz daha farklı ve daha uzun bir süreç gerektirdiği için aynı zamanda kendine göre belirli bir yazı-kurgu işleyişi olduğu için üzerinde biraz daha durmam gerekiyor. Şiir kitabı genel olarak felsefi, toplumsal konulara değindiğim, sorgulayıcı ve ders niteliği taşıyabilecek didaktik-satirik türlerde yazdığım şiirlerden oluşuyor. Kitabın ismine henüz tam olarak karar verdim diyemem ama ilerleyen süreçte sosyal medya hesabımdan paylaşmayı düşünüyorum. Öykü türünde günümüz Türk edebiyatına damga vurabilecek kalitede eserler üreteceğime inanıyorum umarım tüm beklentileri karşılayan aynı zamanda edebi ürün kalitesinin dışına çıkmadan özgün eserler ile okurlara seslenebilirim. Her şeyden öte hayırlı olmasını diliyorum, tüm okurlara selamlarımı iletiyorum.
Soru 5 : Açıklamalarınız için teşekkür ederim. Son olarak sizi okuyan, takip eden okurlarımıza söylemek istediğiniz birşey varmı?
Hepimiz farklı şartlar ve koşullar altında farklı hayatlar yaşıyoruz. Hepimizin zihninde ayrı bir dünya var ve hepimizin hayat mücadelesi birbirinden oldukça farklı. Kimi insanlar yaşamını rahat bir şekilde sürdürürken kimileri zorluklarla boğuşmak zorunda kalıyor. Hiçbirimiz aynı şartlarda yarışmıyoruz. Ama tüm bu zorluklara rağmen, şartları kabullenmeyip ve her zaman daha iyisini arzulayıp yaşam kalitemizi iyileştirmek için mücadele ediyoruz.
Çocukluğumuzdan itibaren hepimiz büyük hayaller kurduk. Belki bazıları için bu hayaller ulaşılmaz gibi görünebilir, ama önemli olan o hayallere sahip olabilmek onları bir umut ışığı olarak görmek. Hedeflerimiz var bizleri ileriye taşıyan, en önemlisi de bizleri ayakta tutan ideallerimiz var. Ve bizler bu idealler uğruna çok çabalayıp, çok emek verip, çok çalışıyoruz. Evet kolay olmuyor, kimi zaman başarısız olabiliyoruz kimi zaman düşebiliyoruz. Ama hiç bir zaman pes etmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Biz de o sabahı görebilmek için çabalıyoruz durmadan, yılmadan.
Bugün burada, sizinle bu duygularımı paylaşmak, aynı yollardan geçmiş insanlara seslenmek benim için büyük bir onur. Hayat zor olabilir, ama umudumuzu kaybetmezsek, hedeflerimize odaklanırsak, her şeyin üstesinden gelebiliriz.