Doktor Hatası Nedeniyle Tazminat Alınabilir Mi?
Doktor hatası, uygulamada “malpraktis” olarak ifade edilmektedir. Malpraktis, latince kökenli ve “kötü uygulama” anlamına gelen bir sözcüktür. Yalnızca doktor hatasından ziyade, “tıbbi uygulama hatası” ya da “tıbbi kötü uygulama” anlamına gelmektedir ve çok daha kapsayıcı bir kavram çerçevesi vardır. Bu anlamda hastane yönetiminin de yükümlülüğünün doğduğunu söylemek yanlış olmayacaktır
Malpraktis halinde mağdur hasta veya hasta yakınları tarafından tazminat talepli olarak hastaya, doktora veya doktorun sigorta şirketine başvuruda bulunulabilmektedir. Ancak devlet hastanelerinde gerçekleştirilen tıbbi uygulama hatalarına istinaden doktora başvurulması ve doktor hatası nedeniyle tazminat davasının bizzat kamu personeli olan doktora yöneltilmesi mümkün değildir. Çünkü burada idari bir hizmet söz konusudur. Buna karşılık özel hastanelerde ise doktor ile hasta arasında duruma göre vekalet sözleşmesi veya eser sözleşmesinin söz konusu olduğu tartışılmaktadır.
Özel Hastanelerde Doktor ile Hasta Arasındaki Hukuki İlişki
Özel hastaneler ve özel sağlık kurumlarında doktor ile hasta arasında vekalet sözleşmesi ve eser sözleşmesi başta olmak üzere Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan sözleşme tipleri somut olaya uygun düştüğü ölçüde uygulama alanı bulur. Ancak uygulamada en sık vekalet sözleşmesi ve eser sözleşmesine ilişkin hükümler mucibince karar verildiği görülmektedir. Bu noktada yapılan ayrım, liposuction, yüz gerdirme, burun ameliyetı diş implantı gibi estetiğe dair operasyonlar ve uygulamaların eser sözleşmesine tabi tutulması; diğer tedavi amaçlı tıbbi uygulamaların tümünün ise vekalet sözleşmesine tabi tutulmasıdır. Eser sözleşmesinin uygulanmasının mağdur hasta açısından en büyük avantajı, tıbbi uygulama esnasında bir komplikasyon meydana gelmiş olsa dahi, hastaya vaat edilen sonucun gerçekleşmemiş olması halinde tazminat elde edilebilmesi olmaktadır. Bu nedenle hatalı estetik ameliyat nedeniyle tazminat davası, diğer malpraktis nedeniyle tazminat davası süreçlerine nazaran çok daha başarılı sonuçlara yol açabilmektedir. Çünkü vekalet sözleşmesine tabi olan, yani estetik operasyonlardan olmayan tıbbi uygulamalardan kaynaklı tazminat taleplerinde doktor ve hastanenin komplikasyonlardan kaynaklı sorumluluğu doğmamakta, yalnızca komplikasyonun tespiti ve komplikasyon sürecinin doğru bir şekilde yürütülmemiş olması halinde sorumluluk gündeme gelmektedir.
Malpraktis Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri
Malpraktis nedeniyle maddi ve manevi zararların giderilmesi istemi ile özel veya kamu hastaneleri ile diğer sağlık kuruluşlarına karşı dava açılması mümkündür. Ancak görevli mahkeme hususu ile zorunlu arabuluculuk gibi hususların dikkate alınması gerekmektedir. Örneğin devlet hastanelerine karşı açılacak olan davalar, tam yargı davası yoluyla idari yargıda; özel hastanelere karşı açılacak olan davalar ise zorunlu arabuluculuk süreci de dikkate alınmak suretiyle tüketici mahkemelerinde görülecektir. Bu gibi detay hususların gözden kaçırılmaması adına mutlaka alanında uzman bir avukat ile görüşülmesi ve profesyonel hukuki destek temin edilmesi tavsiye edilmektedir.